İki K-adın Hamamda Otururlarken
-
-
İki K-adın Hamamda Otururlarken..İki Kadın Hamamda Otururlarkenİki kadın hamamda muhabbet ederler laf kadına gelir . . . Ko-calardan muhabbet açılır . . . Birbirleriyle ko-caları ile alakalı konuşuurken kadın öyle birşey der ki diğer kadının ağzı açık kalır . Detaylar haberin devamındadır..
-
-
İki kadın Hamamda muhabbet eder iken laf ko-calara gelir -senin eşin sana para veriyo mu? +vermez olur mu ne süre ıstesem veriyo.. -aaa !! ne deyip alabiliyorsun bana da anlat benim ko-cam bana hiç vermez . . . +”Annemin evine dönerm bidaha gelmem” diyorum -eee?? +oda anında çıkarıp yoL parası veriyorAdamın biri lüks bir erkek kuaförüne gitmiş. Bir taraftan saçları kesilirken diğer taraftan da sarışın güzel bir kadın doğrultusundan manikürü yapılıyormuş. Tabi sarışın güzel, adamın anında ilgisini çekmiş ve kadına;- Bu gece benimle yemeğe çıkar mısın? Demiş. Sarışın kadın, adama bakarak;- Üzgünüm beyefendi ama ben evliyim, demiş. Adam sırıtarak;- Boş versene güzelim kim takar k-ocanı, telefon et bu gece işim çıktı gelemeyeceğim dersin olur biter, demiş. Bu sefer sarışın sırıtarak;- İstersen sen söyle, şu anda seni tıraş ediyor.Tahmin Etmemiştimİki sarışın birlikte televizyonda bir kovboy filmi seyretmektedirler. Filmin bir düello sahnesinde birinci sarışın arkadaşına;– Var mısın 100 lira iddiasına, kısa boylu kovboy düelloyu kazanacak.– Varım, uzun boylu kazanacak.Düelloyu kısa boylu kovboy kazanır. Kaybeden parayı uzatır. Kazanan sarışın:- Koy parayı çantana, ben bu filmi daha eskiden görmüştüm, der. Bunun üstüne kaybeden sarışın:- Ben de görmüştüm de, ancak bu sefer kısa boylu kovboyun yine kazanacağını hiç ön görü etmemiştim.stanbul’da sarışının biri yaşamdan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasından inip bariyerlere çıkmış. Titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez yaşamdan kurtaracak olan sulara bakıp ağlarken yanına genç ve yakışıklı biri gelmiş. Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup demiş ki;- Bak, yaşaman amacıyla çok namacıyla var, yarın sabah gemim Amerika’ya gitmek üzere demir alacak. Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim. Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım.Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika’ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış. Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar eğleniyorlarmış.Birkaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri esnasında sarışına rastlamış. Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da;- Ben bu gemideki denizcilerden birisi ile anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika’ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle takılmasına izin veriyorum, demiş. Kaptan da;- Seninle ne yaptığı net ufak hanım da… Bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru.Sarışın kucağında bebekle eczaneye girmiş. Eczacıya bebeği ölçmek istediğini söylemiş.Eczacı:– Bebek tartımız şu an bozuk. Onun amacıyla anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını bulmuş oluyoruz.Sarışın Hay aksi şeytan deyip kapıya doğru yürüyünce eczacı merak edip sormuş:– Ne oldu hanımefendi? Sarışın;– Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Gidip bebeğin annesini çağırayım bari..