KILIÇDAROĞLU’NA HANÇER YANITI
-Sayın Kılıçdaroğlu da hançerden bahsetti. Hançer işi ortada kaldı. Bensem o hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım. Hak ettiği takdirde hançeri ya gırtlağına ya kalbine vururum. Arkadan işim yoktur.
-Çünkü kul hakkından çok korkarım. Hele ki garibana eziyet edenleri bilirsem, ispatlarsam o hançeri kalplerine koymuşumdur. Ama bir kişiyi ben sırtından bıçaklamadım. Benim sırtımda bıçak vardır demiyorum.
-Gereğini yapmıyorsan ha bire hançerlenirsin. Kendine bir şey yapıyorsan hançerlenirsin. Ölümüne bir şey isteyip çevreyi görmüyorsan hançerlenirsin. O hançerlerin sahiplerini karşında bulursun.
-Ben kimseyi hançerlemem. Ailemden gelen şey yüze karşı konuşmak, açık konuşmak, gereğini yapmak. Bu hançerse 6 kişinin içinde net bir şekilde konuşmuş şahısım. Karşımda ölmüş anama sövüldü. Ben olmadığıma göre hançer kimin?
-Elbette kurultaylar, bir siyasi partinin iç meselesidir. Elbette CHP, kendi içinde, bir değişim sürecine giriyor olabilir. Elbette bu arkadaşlar, ‘sağ’ ve ‘sağcı’ antipatisi üzerinden teşkilatlarını, konsolide etme arayışında da olabilir.
-Ama, hala daha, merak eden varsa, şimdiden söyleyeyim: Bizim için, değişen hiçbir şey yok. Biz; çiçeği burnunda değişim şampiyonlarının, daha bugün kurabildikleri cümleleri; bundan tam 8 ay önce, kendilerine kurmuştuk.
-Üstelik kendimizi düşünerek, partimizi düşünerek değil, Türk milletinin, makus talihini, değiştirmek için kurmuştuk. Dolayısıyla; o gün bize duvar örenlerin, bugün anlattıkları, bu saatten sonra, bizi ilgilendirmez.