DOLAR
Alış: 36.17
Satış: 36.31
EURO
Alış: 37.84
Satış: 37.99
GBP
Alış: 45.51
Satış: 45.85
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
Ana Sayfa
Foto Galeri
19.12.2023
260 Görüntüleme
Şener Üşümezsoy Açıkladı
- Şener Üşümezsoy’dan sıcağı sıcağına deprem açıklaması. Asıl deprem beklediği yeri söyledi. Detaylar haberin devamındadır..
- Marmara Denizi’nde 4,1 büyüklüğünde ortaya gelen ve İstanbul ile etraf illerde de hissedilen depremden anında sonra Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Yeniçağ’a konuştu. AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 23.53’te merkez üssü Yalova’nın Çınarcık ilçesi olan 4,1 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Marmara denizinde, Çınarcık ilçesinin 8,52 kilometre açıklarında ortaya gelen depremin 11,18 kilometre derinlikte bulunduğu belirlendi. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy deprem ve deprem bölgesine dair Yeniçağ Gazetesi’ne konuştu. ASIL TEHLİKELİ BÖLGEYİ AÇIKLADI 2005 senesindeki hal, 17 Ağustos Depremi’ndeki hal ve yeni oluşacak depremde gerilim boşalımı ardından hali simülasyon grafikleriyle gösteren Prof. Dr. Üşümezsoy, mümkün bir depremin hangi bölümde olacağını saptadı. Üşümezsoy, “Bu grafiklerde gördüğünüz gibi Teşvikiye açıklarında olan depremde gerilim söz konusu. O fay, Bozburun Fayı ile güneyde Gemlik Körfezi’ne ulaşan bir bölümde risk taşımaktadır. Orada meydana gelen deprem modelinde gerilimin boşalacağı alan mor bölgedir.” Dedi. ASIL DEPREM BAKIN NEREDE BEKLENİYOR “1894 senesinde kırılan Çınarcık’ın güneyindeki fay hattı AvrAsya ile Anadolu Levhası arasındaki Kuzey Anadolu Fayı ve üstüne olan deprem o fayı tetiklemez. Ama 1999’da kırılan fayın gerilim yüklediği hat, Bozburun Fayı’ndan güneydeki Gemlik-Mudanya Fayı’na gerilim yükler. Esas olarak Gemlik-Mudanya Fayı’nda risk vardır. Kuzeydeki yarar gerilim yükü 1894’te boşalmıştır. “İSTANBUL VE YALOVA FAYLARI ARASINDA İLİŞKİ YOK” Burada kuzeydeki fay dediğimiz, Gemlik Fayı’nın kuzeyindeki Yalova Fayı’dır. Armutlu Yarımadası’nın anında sahilsında olan bir faydır. Yoksa Adalar Fayı ve Kuzey Marmara’daki faylarla bir ilgisi yoktur. Kuzey Marmara’nın sahil fayları, temelinde büyük İstanbul depreminin beklenildiği yer olarak öne sürülen yer değildir. Hatta bu sahil faylar tam olarak fay bile değildir. İstanbul sahillarıyla Armutlu sahilları arasındaki mesafe, Çınarcık- Teşvikiye hattında 40-50 km kadar uzanmaktadır. Bu anlamda bu Kuzey Marmara’da İstanbul’un sahillarına 10 km uzaklıktaki faylar, Çınarcık’taki fay hattıyla bir ilgisi yoktur.” “TEHLİKELİ FAY ÇINARÇIK BÖLGESİ’NDE” Prof. Dr. Şener Üşümezsoyi daha daha eskiden deprem bölgesiyle alakalı şu açıklamayı yapmıştı: “İstanbul amacıyla 7.4’lük deprem senaryoları çöp. Marmara’nın kuzeyindeki fay ölü, tehlikeli fay Çınarcık bölgesinde.” Deprem uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, bağlandığı canlı yayında, depremin beklenilen büyük İstanbul depremiyle bir ilgisi bulunmadığını söyledi. Fakat sarsıntının bir hatırlatıcı bulunduğunun altını çizdi. İlber Ortaylı da dünkü deprem yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: “Depremler amacıyla İstanbul’da lüzumlu önlemlerin alınmadığı görülüyor. En büyük önlemsizliklere yol açan ve denetim imkânı olmayan gökdelenler hâlâ dikiliyor. Şehrin nüfusunun artmasını engelleyecek tek önlem ise sanayinin ve birtakım faaliyetlerin Anadolu’ya taşınmasıdır. Bu ciddi planlanma gerektiren konunun fakat yalnızca sözü ediliyor, girişim görülmüyor. İnsanların yaşam ve geleceklerini İstanbul’da görmesiyle deprem felaketinin önlenemeyeceği, daha doğrusu muhtemel bir depremde büyük kayıpların yaşanmasının önlenemeyeceği açıktır.”