Ana Sayfa Yazarlar 18.09.2022 556 Görüntüleme
KADER

KADER

Bir gün ashabı-ı Güzin hazretlerinden bazıları konuşurken, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) yanlarına gelip ne konuştuklarını sorar. İçlerinden biri kaderden bahsettiklerini söyleyince; “Siz niçin kulluğu terk ettiniz de, kaderden bahse düştünüz?’’ buyurur.
Kul cüzi iradesini sarf eder, Cenâb-ı Hak da takdir eder. Kaderi bahane etmek tembellerin işidir. Çalışıp çabalayıp, güzel ameller işlemeliyiz. O öyle dedi, şu şöyle dedi, neden, niçin, nasıl gibi tartışmalara girmemeliyiz. Aksine çok büyük gayret sarf etmeliyiz.
Tabi ki de İmanın altıncı şartı: “kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna imandır.” Amentü’deki (Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ) ifadesi, kaderin, hayır ve şerlerin hepsinin Allahü Teâlâ’dan olduğuna iman etmeyi bildirmektedir.
Kader, ileride yaratılacak şeyleri, Allahü Teâlâ’nın ezelde bilmesidir. Allahü Teâlâ, her şeyi kudreti ve ilmi ile yaratıyor. İşte kader, bu ilimdir. Kader, hiçbir şey yaratılmadan önce, Allahü Teâlâ’nın ilim sıfatının mahluklara olan bağlılığıdır. Kader bir ilm-i mütekaddimdir, cebr-i mütehakkim değildir. Allahü Teâlâ’nın sonsuz öncelerden bilmesidir, kullarına zorla yaptırması değildir.
Bu konu da unutulmaması gereken husus, her şeyi takdir eden ve yaratan Allah’tır. Ancak, herhangi bir işi yapıp yapmamakta Allah insana irade ( Cüzi irade ), yani seçme hakkı ve hürriyeti vermiştir. İnsan bu irade ile iyilik etmeyi seçer ve gücünü bunu yapmak için kullanırsa Allah iyiliği yaratır. Eğer insan kötülük yapmayı seçer ve gücünü bunu yapmak için kullanırsa Allah kötülüğü yaratır.

Görülüyor ki, insan neyi yapmak isterse Allah onu yaratır. “Hayır ve şer Allah’tandır.” sözünün anlamı budur.
Allah insana akıl vermiştir ve hayatı boyunca da önüne birçok seçenek çıkarır. Bu yüzden akıllı olup, akıllı hareket etmeliyiz, amellerimizle övünmemeliyiz, Allah’a karşı bütün hallerimizle ihlaslı olmalıyız.
Uzuvların ilacı, onların günah işlemesine engel olmaktır. Mesela sen elini haramdan, başkalarının hakkına uzanmaktan, başkalarına zulüm etmekten korursan işte o zaman onun devasını vermiş olursun.
Bu devrin insanları çok zeki ve yetenekli fakat cömertlikten birçoğu yoksun maalesef. Üç kuruşluk dünyalık zararlara üzülüyoruz fakat Cenab-ı Hak indinde zarar etmekten hiç üzülüp dertlenmiyoruz.
Kaza ve kader bilgisi karışık olduğundan, okuyanlarda birtakım yanlış fikirler, evham ve hayaller hâsıl olabilir. Bunun için din büyükleri, kaza ve kaderi çeşitli şekilde anlatmışlardır. Böylece okuyan ve dinleyenler, sözlerin gelişine ve şekline göre, tariflerin birinden faydalanabilir ve şüpheye düşmekten kurtulurlar.
Eveeeet! Sözün özü, “Geçmişi rıza ile karşılayıp Allah’tan ümit kesmeyerek gelecek için var gücüyle çalışmaktır.” Bu, Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin felsefesidir.
Sevgiyle kalın…

Yazar Hakkında

Adı Soyadı:

Mesleği:


Tema Tasarım |