DOLAR
Alış: 34.65
Satış: 34.79
EURO
Alış: 36.42
Satış: 36.56
GBP
Alış: 43.82
Satış: 44.14
EY GENÇ KARDEŞİM! DÜŞÜNCE VE BİLGİ BÜYÜK BİR KUVVETTİR!
Bilinen ve hepimizin düşününce idrak ettiği bir hususa bu yazıda bir kez daha dikkat çekeceğiz.
O dikkat çekeceğimiz husus, düşünce ve bilginin büyük bir kuvvet olduğu üzerinedir.
Evet, bilgi ve düşünce büyük bir kuvvettir.
Bu sözü söylemekle şu dört şeyi kastediyoruz.
1-Düşünce ele avuca sığmaz ve durdurulamaz önüne geleni alıp da götürür.
2-Değerlendirildiğinde düşünce insan için büyük bir kıymet ve hazinedir.
3-Bilginin yolu düşünmek ve araştırmaktan geçer.
4-Bilmek insanlığın bir gereğidir. Allah (cc) insanlara bilmeyi emretmiştir.
Evet, üç şeyi tutmanız ve durdurmanız mümkün değildir. Bir, akan ve hızla geçip giden zamanı, bir de, kaynağından çağlayıp da akmaya başlayan akarsuyu durdurmanız mümkün değildir.
Bunlarla birlikte düşünceyi de durdurmanız mümkün değildir.
“Zamanı gelmiş bir fikrin önünde hiçbir güç duramaz.” (Victor Hugo)
Düşünce, beyin ve zihnin bir işlevidir. İnsanoğlu uykuda bile düşünüyordur ki, rüya bunun bir yansımasıdır.
“Zaman, Su ve Düşünce.” Bu üç şeyi durdurmanız mümkün olmasa da, değerlendirmeniz mümkündür. Akarsuyun, ırmağın önüne set çekip baraj yaparsınız ve bir kısmını orada depolayabilir, hatta o sudan elektrik enerjisi de üretmeniz mümkündür.
Akıp geçen zamanı da tutamazsanız, ancak değerlendirebilirsiniz.
Nasıl mı?
Bilgi yoluyla düşünceyi değerlendirmek mümkündür. Bilgi dediğimizde elbette öncelikle insanın kendisini bilmesini en başta kastediyoruz. Bu irfandır. Yani kendimizi bilmek irfandır. Ardından da ilim ve teknolojiyi kastediyoruz. Önce irfan ardından ilim ve teknoloji gerekir.
Düşünceyle ilgili kaç özellik var? Bunları birkaç madde ile sıralayalım:
1-Düşünce durdurulamaz.
2-Düşünce elle tutulamaz, gözle görülemez.
3-Düşünce sınırlanamaz.
4-Düşünce açığa vurulmadıkça başkası tarafından bilinemez.
5-İnsan düşünce hürriyetiyle yaratılmıştır.
6-Düşünce ilmi ilerleme ve gelişmenin başlangıcıdır.
7-Düşünce bir güçtür.
8-İnsan her varlığı düşünse de bazı hususları tam olarak kavrayamaz.
Düşüncenin gücü üzerine neler söylenmedi ki? Düşünceyle dağları bile yerinden oynatabilirsiniz. Düşünceyle denizleri bile kurutabilirsiniz. Düşünceyle cisimleri bile yerinden oynatabilirsiniz. Düşünceyle bir başka insanın beynini kontrol altına alabilirsiniz.
“Düşünce / Bilgi Bir Güçtür!” Neler neler söylendi böyle. Bu hususlarda biraz abartı olsa da, elbette düşünce bir güçtür ve pozitif düşünce diye ortaya atılan fikir çok önemlidir.
Dünya’da zaten 1950 yıllardan beri, son 60-70 yıldır “Bilgi Toplumu” niteliği öne çıkmıştır. Düşünceden kaynaklanan, ilim ve teknoloji olarak yansıyan “Bilgi” başlı başına bir değer ve güçtür.
Son yıllarda “Pozitif Düşünce” kavramı öne çıkmaktadır. Pozitif düşünce, makul ve olumlu düşünce diyorum. Makul ve olumlu düşünce de hem fertler için, hem de toplumlar için bir avantaj ve güçtür.
Eskiler şöyle bir söz söylerlerdi: “İyi düşün, iyi gelsin başına.”
Bunun gibi bir başka sözü daha hatırlıyorum: “Aman öyle kötümser olma ve karamsar konuşma. İyi düşün ve hayır söyle.”
Bir başka söz de şöyleydi: “Kâlbinin gününü göresin.”
“Niyet iyi, akıbet iyi!”
Anlatılmak istenen şudur: “İyilik üzere ol. İyilik yap ve iyilik bul. İyi ve doğruluğun neticesi de iyilik ve doğruluktur.”
“İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?” (Rahman Suresi, 60)
Neyi, nasıl ve nerede düşünürsen düşün, neden düşünürsen düşün, düşünceden kaçış yoktur.
Buraya kadar düşüncenin gücü ve özellikleri üzerinde durduk. Ancak daha düşüncenin tanımını dahi yapmadık. İlimde en temel kural, incelediğiniz şeyin önce tanımını yapmaktır. Biz de düşünce hakkında kısa bir tanımlama geliştirelim.
Düşünce, insan beyninin zihni faaliyetlerinin tamamıdır. Beyin somut bir varlık, zihin ise soyut bir kavramdır. Düşünce dediğimizde soyut ve somut iki varlığın biraya gelmesiyle meydana gelen fikirleri kastediyoruz. Zihin somut varlıkları kavramakta zorlanmaz, ancak soyut varlıklarda aynı durum geçerli değerlidir.
Düşünceyle her meselenin halli mümkün değildir. Bazı hususları zihnin anlaması mümkün değildir. Dünya’daki tüm zihinler bir araya gelse, “zaman ile mekanının nasıl iç içe geçtiği” sorusunun cevabını bulamaz. Yine Dünya’daki tüm bilim adamları bir araya gelse, “ruhun bedene nasıl sığdırıldığı” sorusuna cevap veremezler. Daha bunun gibi nice sorunun cevabını düşünceden ve zihinden beklemek abestir. İnsan düşüncesi, ruhun ne olduğunu kavramaktan acizdir.
Kur’an-ı Kerim’de insanoğlu düşünmeye ve aklını kullanmaya çağrılır. Ancak, 2 noktada düşünülse de sonuç alınamayacağı belirtilir. 1- Ruhun yapısı ve mahiyeti kavranamaz. 2-Kıyametin vakti ve saati bilinemez.
Bu hususların yanında, bir de Allah’ın zatının hayal etmek ve düşünmek İslam Âlimleri tarafından hoş görülmemiştir.
Bu belirttiğim birkaç husus dışında Ey gençler! Her konuda düşünün ve her türlü ilmi gelişmeler üzerinde hayal kurun.
Ey Gençler! Hayal Kurun. Dünya’daki tüm ilmi buluşlar ve teknolojik gelişmeler önce bir düşünceye dayanır ve o düşünce esasında, en önce bir hayalden başka bir şey değildir.
Hayalde hudutsuz düşünmek vardır. İnsan düşünceye hudut koyarsa, gelişme ve ilerleme olmaz.
Hayal Kurmak Bedava! Sonuçları Harika! İster hayal kur, istersen düşün, ikisi de güzeldir. Bize hayal kurmayı yanlış gösterenler, bilerek ya da bilmeyerek bize kötülük ettiler. Halbuki insanoğlunun meydana getirdiği her eserde önce bir hayal vardır.
Düşünmek ve hayal kurmak zihnimizin en olağan ve en tabi halidir.Dünya’da ne kadar icat ve keşif varsa hudutsuz düşüncenin ürünüdür. Ve insana hudutsuz düşünce kabiliyetini Yüce Rabbim (cc) bahşeylemiştir. Bunun nedeni hem insanı imtihan etmek ve hem de bu ilmi ve teknolojik gelişmelere zemin hazırlamaktır. İnsan sonsuz düşünecek ki, hayra mı çalışıyor, şerre mi çalışıyor, bunun ortaya çıkması gerekir. İnsanın düşüncesine sınır konmayacak ki, hayra mı kafa yoruyor, şerre mi kafa yoruyor, bunun tesbit edilmesi gereklidir.
Düşüncenin hudutsuz olması, bu sonsuzluk aleminde gereklidir ve kainat ile de uyumludur. Kainatta sınır var mıdır ki, düşüncemizde sınır olsun.
Sınırsız bir düşünce kabiliyetimizin olması esasında en büyük güçtür.
Evet Gençler! Düşünce büyük bir güçtür. Evet, bu söz üzerine saatlerce düşünseniz azdır. Düşünce bir büyük kuvvettir. Bilgi büyük bir kuvvettir. Vesselam.
Ahmet SANDAL
Benzer Yazılar
-
BEN BİR ÇOCUK İSTİYORUM
-
ÖZLEDİM
-
Mansur Yavaş duyurdu: Şartları uyan tüm emekliler başvurabilecek
-
İÇİNDE BİNBİR EMEK BARINDIRAN EL SANATLARI
-
Ah O Eski Bayramlar!
-
HUZURLA GELEN MİSAFİRİMİZ
-
EDEP İLE GELEN LÛTÛF İLE GİDER
-
NAMAZ MÜMİNİN MİRACIDIR
-
‘DOĞRU’ ve ‘YANLIŞ’
-
KUR’ AN’ IN İLK EMRİ : OKU!
-
Devlet Aklı ve Bekâ kavramı
-
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN