‘Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan Başbakan Yardımcılarının başkanlığını yaptığı üçlü çalışma grubunun Moskova’da yaptığı toplantıya ilişkin olarak sürecin yavaş ilerlediğini belirtmek gerekir’. Bu sözleri basına açıklamasında Azerbaycan milletvekili, Aile, Kadın ve Çocuk Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hicran Hüseynova söyledi.
Milletvekilinin sözlerine göre, çalışma grubu komisyonlarının çalışmaları artık başladı:
“Bu yapılacak toplantı ikinci toplantı. Tecrübeler göstermektedir ki, genel olarak, bu konuları herhangi bir devlet arasında incelersek, bunun uzun bir süreç olduğunu görürüz. Ancak ülkemizin erken aşamada belirli ilkeler üzerinde anlaşmaya varması, haritalar üzerinde görüş alışverişinde bulunması ve sonuç olarak belirli bir haritayı onaylaması önemlidir. Anklavlarla ilgili kararlar da var. İlk aşamada belirli ilkeler belirlenecektir. Sonunda, sınırların sınırlandırılması ve sınırlandırılması bunun temelinde gerçekleştirilecektir. Azerbaycan kararlı ve bugün Azerbaycan halkı tüm zorluklarına rağmen yeni bir sayfadan başlamaya hazır. Ama elbette Ermenistan’ın yaptığı soykırımı ve terörü de unutmuyoruz. Ama insanlık adına, barış adına bu katkıyı yapıyoruz. İster Karabağ bölgesinde ister başka bir yerde olsun, Azerbaycan’da yaşayan Ermeniler için hiçbir sorun yok. Azerbaycan çok etnikli, çok dinli bir ülkedir. Bütün milletlerin temsilcileri Azerbaycan’da rahat bir şekilde yaşamakta ve bütün haklardan yararlanmaktadır. Azerbaycan’da hiçbir zaman ulusal ve dini gerekçelerle ayrımcılık olmamıştır ve olmayacaktır. Bu nedenle Azerbaycan’da yaşayan Ermenilerin hakları ve güvenlikleri, Azerbaycan’da yaşayan diğer halkların güvenliği ve hakları kadar önemlidir.
Azerbaycan’ın tavrı nettir. “Stepanakert”, “Artsakh” veya başka herhangi bir kelimeyi kabul etmiyoruz ve asla kabul etmedik. Sovyet döneminde ve Birinci Karabağ Savaşı’ndan sonra, yaklaşık 30 yıldır Azerbaycan toprakları Ermeni işgali sırasında olmasına rağmen, tarihi yer adlarımız tahrif edilerek Ermenileştirildi. Ancak bu yer ve bölgelerin adları eski Azerbaycan adlarıdır. Bu konuda tüm tarihi kanıtlar ve gerçekler var. Örneğin, arşiv belgelerine göre şehir 18. yüzyılın sonlarında bağımsız Azerbaycan devletlerinden biri olan Karabağ hanlığının liderleri – hanları için bir dinlenme yeri olarak inşa edilmiştir. Karabağ hanlığını zorla Rus İmparatorluğu’na ilhak eden 1813 Gülistan Antlaşması’ndan önce Hankendi, yalnızca han ailesinin ve ona yakın az sayıda soylunun yaşadığı küçük bir yerleşim yeri olarak kurulmuştu. İlk yıllarda yeni yerleşim yeri sadece “Hanın köyü” olarak biliniyordu çünkü burada sadece hanın ailesi ve akrabaları yaşıyordu. Kısa bir süre sonra yerleşim yerinin adı Khankendi olarak değiştirildi. Karabağ’ın Çarlık Rusyası tarafından işgali, tüm bölgelerin yanı sıra Hankendi’nin kaderi üzerinde ciddi bir etkiye sahiptir. 1813’te Hankendi’nde Ermeni ve Rus aile yaşamazken, 1847’de 80 Ermeni ve 52 Rus aile buraya yerleştirildi. Yani, bu tür birçok örnek var. Böylece Karabağ, Azerbaycan’ın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev defalarca “Dağlık Karabağ’ın statüsünden bahsediyorsak, Azerbaycan’da Dağlık Karabağ diye bir toprak birimi olmadığını söyledim” dedi. Artık Dağlık Karabağ yok, Karabağ var. Azerbaycan tüm topraklarının gerçek adını yeniden kazanıyor, tarihi adaleti yeniden sağlıyor. Ermenistan’ın aksine Azerbaycan’ın tüm adımları uluslararası hukuka dayanıyor. Bugün Azerbaycan’ın Güney Kafkasya’da ve bölgede etkisi artıyor. Bugün Azerbaycan’ın Türkiye gibi bir müttefikı yok. Bugün Azerbaycan Ermenıler’in yok ettiği, yağmaladığı, kültürel, çevresel ve insani terör gerçekleştirdiği Karabağ ve Doğu Zengezur’da imar çalışmaları yürütüyor. Bugün Karabağ’ımızda vatandaşlarımızın dönüşü ve ikameti için büyük inşaat çalışmaları yapılıyor”.
Cengiz Ehtibaroglu09
